İstihkâr Etme Nedir? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir Pedagojik İnceleme Öğrenme, sadece bilgi edinmekten çok daha fazlasıdır. Gerçek öğrenme, insanın düşünce biçimini, dünyayı algılama şekli ve toplumsal ilişkileri üzerinde kalıcı bir iz bırakır. Bir öğretmen ya da eğitimci olarak en çok ilgi duyduğum şeylerden biri de, öğrenmenin dönüştürücü gücüdür. Bu gücü anlamak, bireylerin yalnızca bilgi edinmelerini değil, aynı zamanda çevrelerini daha derin bir şekilde anlamalarını, yeniden şekillendirmelerini sağlar. Ancak öğrenme, her zaman doğrudan görünür ve somut bir süreç değildir. Özellikle kültürel pratikler ve toplumsal gelenekler, bu sürecin görünmeyen katmanlarını oluşturur. Bu yazıda, Arapçadan gelen ve halk arasında “istihkâr etme” olarak…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Tek bir “soy” yok: Kastamonu’nun kimliği, çok katmanlı Anadolu tarihinin iç içe geçmiş halkalarıdır. Kastamonu Hangi Soydan? Tek Soy Masalını Bırakıp Gerçek Tarihle Yüzleşelim Keskin Bir Başlangıç: “Soy” Takıntısı Bizi Yanıltıyor Kusura bakmayın ama “Kastamonu hangi soydan?” sorusu baştan hatalı bir çerçeve kuruyor. Çünkü Kastamonu’nun –ve aslında Anadolu’nun– hikâyesi tek çizgiden oluşmaz; dalga dalga gelen halkların, boyların, dillerin, inançların üst üste binen izlerinden oluşur. Tek bir “soy” aramak, 1000 yıllık göçleri, devletleri, evlilikleri, ticareti, komşuluğu bir kelimeye sığdırmaya çalışmak demektir. Buna direnen bir şehir varsa, o da dağların arasına yerleşmiş, kervan yollarıyla yoğrulmuş Kastamonu’dur. Tarihin Katmanları: Bir Kentin Üst Üste…
4 YorumVarsağı Nedir ve Özellikleri? Tarihin Sesinden Günümüze Uzanmış Bir Anadolu Nefesi Bir tarihçi olarak geçmişi anlamak, yalnızca olayları sıralamak değil; o olayların ardındaki duyguyu, sesi ve insan hikâyesini bulmaktır. Varsağı da tam olarak bu noktada karşımıza çıkar — yalnızca bir nazım biçimi değil, aynı zamanda Anadolu’nun cesur, özgür ve gururlu ruhunun yankısıdır. Her bir dizesinde tarih konuşur, kültür nefes alır. Bu yazıda, varsağının kökeninden özelliklerine, tarihsel kırılma noktalarından günümüzle kurduğu bağlara kadar uzanan bir yolculuğa çıkacağız. Varsağının Kökeni: Bir Halkın Sesinden Doğan Nazım Biçimi Varsağı, Türk halk edebiyatının en kendine özgü nazım biçimlerinden biridir. Kökeni 16. yüzyıla kadar uzanır ve…
8 YorumTürkiye’nin Dünya Güzelleri Kimler? Güzelliğin Ekonomik Değeri Üzerine Bir Analiz Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, her seçim bir vazgeçiştir. Bir ekonomist olarak beni her zaman büyüleyen şey, insanların sadece maddi kaynaklarla değil, sembolik değerlerle de nasıl rekabet ettiğidir. Güzellik, bu bağlamda en ilginç “sermaye türlerinden” biridir. Türkiye’nin dünya güzelleri yalnızca estetik birer figür değil, aynı zamanda ekonomik, kültürel ve toplumsal sermayenin kesişim noktasında duran bireylerdir. Onlar, görünüşle ölçülen ama etkisi piyasalara, reklamlara ve markalara uzanan bir değerin temsilcisidir. Güzellik Bir Kaynak mıdır? Ekonomik Bir Yaklaşım Ekonomide “kıtlık” kavramı yalnızca maddi varlıklarla sınırlı değildir. Zaman, dikkat, beğeni ve estetik de sınırlı…
Yorum BırakKarın Ağrısına En Çabuk Ne İyi Gelir? Hızlı Çözümler ve Gerçekler Herkese merhaba! Bugün, herkesin bir şekilde karşılaştığı ama çoğu zaman görmezden geldiği, hatta geçici çözümlerle geçiştirilen bir sorunu masaya yatırıyoruz: Karın ağrısı. Evet, karnımızda beliren o keskin ağrıyı hissettiğimizde hepimizin ilk düşüncesi genellikle “Ne hızlı geçer?” olur. Ama bir dakika, gerçekten bu kadar hızlı bir çözüm var mı? Gelin, karın ağrısına karşı en hızlı çözüm önerilerini ele alalım ve bunların ne kadar etkili olduğunu tartışalım. Çünkü bazen, hızlı çözümler geçici rahatlama sağlasa da uzun vadede sorunun kaynağını göz ardı edebiliriz. Hızlı Çözümler: İlaçlar, Bitkiler ve Daha Fazlası İlk olarak,…
Yorum BırakTarih Ulak Ne Demek? Geçmişin İzlendiği Yolda Bir Yolculuk Bir Tarihçinin Samimi Girişi Geçmişin izini sürerken, insanlık tarihi her zaman bir yolculuğa çıkar. Kimi zaman bir kelime, bir kavram, bir figür, bizlere geçmişin derinliklerine ışık tutar. “Tarih ulak” da işte böyle bir kavramdır. Bu kelime, tarihi anlamaya çalışan bir tarihçi için sadece bir ifade değil, bir toplumun yaşadığı değişimlerin, iletişimin ve kırılma noktalarının izlerini taşıyan bir semboldür. Geçmişin günümüze nasıl aktarıldığını, toplumsal dönüşümlerin nasıl yaşandığını anlamak, bizlere bugünü doğru okuyabilme gücü verir. Tarih ulak, tarihsel süreçler içinde önemli bir yer tutan, ancak çoğu zaman gözden kaçan bir figürdür. Peki, bu…
Yorum BırakOk Hisset Ne İşe Yarar? Felsefi Bir Bakış İnsanlık tarihi boyunca, düşünce sistemlerinin evrimiyle birlikte duygu, düşünce ve bilinç arasındaki ilişki de derinleşmiştir. Felsefi anlamda insan, sadece bir varlık değil, aynı zamanda bir sorgulayıcıdır. “Ok hisset” kavramı da bu bağlamda, duygularımızın ve düşüncelerimizin derinliğine dair pek çok soruyu gündeme getirmektedir. Etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bakıldığında, ok hissin bir işlevi olup olmadığını sorgulamak, insan doğasının anlaşılmasında yeni kapılar aralamak anlamına gelir. Peki, “ok hisset” ne işe yarar? Bu soruya yanıt verirken, daha fazla soru sormaktan kendimizi alıkoyamayacağız. Etik Perspektiften Ok Hisset Etik, doğru ve yanlış arasındaki sınırları çizen, bireyin ve…
6 YorumKıyametin Diğer Adı Nedir? Siyaset, İktidar ve Toplumsal Düzenin Işığında Bir Analiz Günümüz toplumlarında “kıyamet” kavramı, sadece dini ya da felsefi bir olgu olmaktan çok, güç ilişkilerinin ve toplumsal yapının simgelerinden biri haline gelmiştir. Siyasal düzlemde kıyamet, bazen mevcut düzenin sona ermesi, bazen de iktidarın ve otoritenin çöküşü anlamında kullanılır. Peki, kıyametin diğer adı nedir? Bir siyaset bilimcinin bakış açısından bakıldığında, kıyamet sadece doğal bir felaket ya da dini bir hesaplaşma değil, aynı zamanda toplumsal yapılar ve ideolojiler arasındaki çatışmaların ve güç mücadelesinin bir sonucu olabilir. Bu yazıda, kıyamet kavramını, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık çerçevesinde inceleyecek; erkeklerin stratejik bakış…
Yorum BırakKaç Tane Yönetim Biçimi Vardır? Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, insanlık tarihinin evrimi üzerinde düşündüğümde aklıma ilk gelen şeylerden biri, yönetim biçimlerinin değişimi ve bu değişimlerin toplumları nasıl şekillendirdiğidir. Her devrim, her toplumsal kırılma noktası, bir yönetim biçiminin değişmesiyle başlar. Bu, sadece hükümetin yapısal değişiklikleriyle ilgili değil, aynı zamanda insanların toplumsal ilişkilerinin nasıl yeniden düzenlendiğiyle ilgilidir. Bugün, “Kaç tane yönetim biçimi vardır?” sorusunu ele alırken, tarihsel süreçlerden günümüze kadar uzanan dönüşüm ve değişimlere odaklanacağız. Geçmişin izlerini anlamak, günümüzle paralellikler kurmamıza da olanak sağlar. Yönetim Biçimlerinin Tarihsel Evrimi İnsanoğlu, tarih boyunca farklı koşullar altında, birbirinden farklı yönetim biçimlerine evrilmiştir. İlk…
Yorum Bırakİkinci Şahıs Ne Demek? Tarihsel Bir Bakış Açısı Giriş: Geçmişi Anlamaya ve Günümüzle Bağ Kurmaya Çalışan Bir Tarihçinin Samimi Düşünceleri Geçmiş, her birimizin bugününü şekillendiren, bazen farkında bile olmadığımız güçleri içinde barındırır. Tarih, sadece olayların sıralandığı bir zaman dilimi değil, insanların sosyal yapıları, dil kullanımları ve toplumsal normları hakkında derinlemesine bir anlayış sunar. Bu yazıda, dildeki “ikinci şahıs” kullanımı üzerinden geçmişten günümüze bir yolculuğa çıkacağız. Belki de çok sık kullandığınız ama aslında tam anlamını bir kenara koyduğunuz bu dilsel terim, toplumsal dönüşümlerin, kimlik ve güç ilişkilerinin ne denli şekillendirici olduğunu anlamamızda anahtar bir rol oynayacak. Tarihçi olarak baktığımda, dilin toplumlar…
Yorum Bırak