Hesap İşleri Sorumlusu Ne İş Yapar? Kültürlerin Kalbinde Bir Düzen Ritüeli Bir antropolog olarak, toplumların görünmeyen bağlarını, ritüellerini ve sembollerini incelerken her zaman şunu fark ederim: Her kültürde düzeni sağlayan, görünmez ama hayati bir yapı vardır. Modern dünyanın bu düzen mimarlarından biri de hesap işleri sorumlusudur. Bu kişi, yalnızca rakamlarla değil, aynı zamanda bir kurumun kimliğiyle, ritüelleriyle ve topluluk dinamikleriyle ilgilenir. Peki, bir hesap işleri sorumlusu ne iş yapar? Bu sorunun cevabı, yalnızca muhasebenin değil, aynı zamanda insanın anlam arayışının da içinde gizlidir. Toplumun Mikrokozmosu: Ofis Kültürü ve Hesap İşleri Ritüelleri Her toplum gibi her işyeri de kendi kültürünü yaratır.…
Yorum BırakGünlük İlham Yazılar
Hesabi Olmak: Hesapçı Bir Yaklaşımın Derinliklerine Yolculuk Türkçede sıkça karşılaşılan ve çeşitli anlamlar taşıyan “hesabi olmak” ifadesi, dilin zenginliğini ve kültürel derinliğini yansıtan önemli bir deyimdir. Bu yazıda, “hesabi olmak” deyiminin anlamını, tarihsel kökenlerini ve günümüzdeki kullanımını ele alacağız. — Hesabi Olmak Ne Demek? “Hesabi olmak” deyimi, Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “hesapçı” anlamına gelir. Bu ifade, bir kişinin davranışlarını çıkarlarını gözeterek düzenlemesi, yani hesap yaparak hareket etmesi durumunu tanımlar. Günümüzde ise bu deyim, bir kişinin tutumlu, hesaplı ve çıkarlarını ön planda tutan bir yaklaşımı benimsemesi anlamında kullanılır. — Tarihsel Arka Plan ve Kökeni “Hesabi” kelimesi, Arapça kökenli olup, “ḥisābī”…
Yorum BırakPeydahlanmak Ne Demek TDK? Dilden Toplumsal Dönüşüme Uzanan Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır ki, sadece anlamlarını değil, taşıdıkları çağrışımları da düşünmemizi ister. “Peydahlanmak” da bunlardan biri. Gündelik dilde kulağımıza eski ya da nadir bir kelime gibi gelse de, içinde toplumsal hafızanın izlerini taşır. Belki bir olayın aniden ortaya çıkışını anlatır, belki bir düşüncenin tohum gibi filizlenmesini… Ama asıl mesele, bu kelimenin arkasında yatan dinamikleri nasıl okuduğumuzda gizlidir. İşte tam da bu yüzden bugün “peydahlanmak”ı sadece bir sözlük maddesi olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet ekseninde ele almak istiyorum. Çünkü dil sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda kim olduğumuzu,…
Yorum BırakGüzellik Salonu Açmak İçin Ne Okumak Lazım? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüne Pedagojik Bir Bakış Giriş: Öğrenmenin Dönüştüren Işığı Bir eğitimci olarak hep şuna inanırım: Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil; kendini yeniden inşa etmektir. Güzellik sektörüne adım atmak isteyen birçok kişi, “Güzellik salonu açmak için ne okumak lazım?” sorusunu sorar. Fakat bu soru yalnızca bir meslek seçiminin değil, aynı zamanda bir kimlik dönüşümünün de ifadesidir. Çünkü öğrenme, insana sadece “nasıl yapılır”ı değil, “neden yapılır”ı da öğretir. Eğitimin Temelleri: Bilgi, Beceri ve Tutum Üçgeni Bir güzellik salonu açmanın temelinde üç kavram vardır: bilgi, beceri ve tutum. Bu üçlü, her mesleğin pedagojik altyapısını oluşturur.…
Yorum BırakToplumsal Yapıların İçinde Bir Meslek: Güvenlik Görevlisinin Sosyolojik Portresi Bir Gözlemcinin Notlarıyla Başlamak Bir kafenin köşesinde otururken binanın girişinde duran güvenlik görevlisini izledim. Gün boyu geleni gideni karşılıyor, kapıyı açıyor, bazen yalnızca göz teması kurarak “buradayım” diyor. O an fark ettim; bu meslek sadece kapı önünde durmak değil, toplumun güvenlik algısının görünür yüzü olmak. Sosyolojik olarak güvenlik görevlisi, sadece bir çalışan değil; toplumsal düzenin, hiyerarşinin ve güven duygusunun sembolüdür. Bu yazı, “Güvenlik görevlisi ne kadar maaş alıyor?” sorusundan çok daha fazlasını sorgular: Bu maaş, toplumun bu role biçtiği değerin bir yansıması mıdır? Ekonomik Gerçeklik: Güvenliğin Bedeli Ne Kadar? Güvenlik görevlilerinin…
Yorum BırakMecelle’nin Amacı Nedir? Osmanlı’nın Hukuk Mirasından Günümüze Bir Yolculuk Giriş: Bir Hukuk Kitabından Fazlası Bir akşam arkadaş sohbetinde konu Osmanlı hukuk sistemine geldiğinde, çoğumuzun aklına koca ciltli kitaplar, karmaşık kurallar ve tarih derslerinde geçip giden isimler gelir. Fakat Mecelle’yi sadece bir hukuk kitabı olarak görmek, onu anlamak için yeterli değildir. Çünkü Mecelle, bir imparatorluğun adalet anlayışını, toplumsal düzenini ve insan ilişkilerini derinlemesine yansıtan; yüzyıllar ötesine mesaj taşıyan bir kültür mirasıdır. Peki bu dev eserin amacı neydi? Neden ortaya çıktı ve nasıl bir etki bıraktı? Mecelle Nedir? Kısa Bir Tarihçe Osmanlı’nın Modernleşme Yolunda Atılan Adım Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye, 1869 ile 1876…
Yorum BırakGündelik Nedir Harcırah? İnsan Davranışlarının Görünmeyen Psikolojik Kodları Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamak, yalnızca laboratuvar ortamında yapılan deneylerle sınırlı değildir. Bazen bir kavramın ardına gizlenmiş küçük psikolojik ayrıntılar, bireyin dünyayı nasıl algıladığını ortaya çıkarır. “Gündelik” ya da “harcırah” kavramı da bu anlamda oldukça zengin bir psikolojik okuma alanı sunar. Bir iş seyahatine çıkan kişinin aldığı harcırah, yalnızca ekonomik bir destek midir? Yoksa bu destek, bireyin öz değer algısını, aidiyet hissini ve motivasyonunu da mı etkiler? Bu yazıda “Gündelik nedir harcırah?” sorusunu bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji merceğinden analiz ediyoruz. — Bilişsel Psikoloji Açısından Harcırah: Değer ve Algı Bilişsel psikolojiye…
Yorum BırakKapama Nedir TDK? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış “Kapama” kelimesi kulağa sıradan bir eylem gibi gelebilir. Ancak kelimelerin hayatımızdaki anlamları, sadece sözlük tanımlarından ibaret değildir; toplumsal, kültürel ve duygusal bağlamlarda çok daha derin katmanlara sahip olabilir. Bu yazıda, Türk Dil Kurumu’nun tanımından yola çıkarak “kapama” kavramını toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet çerçevesinde birlikte düşüneceğiz. Çünkü kelimeler yalnızca dilin bir parçası değil, aynı zamanda düşünce dünyamızın da taşıyıcısıdır. Kapama Nedir? TDK’ya Göre Tanımı ve Anlam Katmanları TDK’ya göre “kapama”, en temel anlamıyla “kapatma işi” ya da “bir şeyi örtme, sonlandırma” anlamına gelir. Örneğin bir kapıyı kapamak, bir…
Yorum BırakBir hikâye anlatmak istiyorum sana… Bir sabahın erken saatlerinde başlayan, küçük bir anlaşmazlığın nasıl büyük bir anlam taşıdığını fark ettiren bir hikâye. Bu, sadece iki insanın değil, insanlığın binlerce yıldır sürdürdüğü bir arayışın hikâyesi: düzenin, adaletin ve ortak yaşamın çerçevesini çizen “kanun”un hikâyesi. Kanun Nedir? Bir Anlaşmazlığın Ortasında Doğan Düzen Bir zamanlar küçük bir kasabada, iki komşu yan yana yaşardı: Ali ve Elif. Ali, stratejik düşünen, her problemi mantıkla çözmeye çalışan bir mühendisti. Elif ise duygularıyla düşünen, insanların arasındaki bağlara değer veren bir psikologdu. Yıllardır dost olan bu iki komşu, bir gün ortak kullandıkları bahçe sınırı yüzünden tartışmaya başladılar. Ali…
Yorum Bırak1320 Hicri Hangi Yıl? Edebiyat Perspektifinden Zamanın Yansıması Zaman, bir edebiyatçının en güçlü araçlarından biridir. Bir kelime, bir cümle, bir paragraflık bir anlatı, tüm bir zamanı ve mekanı içine alabilir. Çünkü edebiyat, hem dilin sınırlarını hem de insan ruhunun derinliklerini keşfederken, zamanı dönüştüren bir güce sahiptir. 1320 Hicri, belirli bir yılı işaret etmenin ötesinde, bir düşünce, bir çağ, bir yaşam biçimi ve bir anlam arayışıdır. Edebiyatçılar için tarih, yalnızca sayılardan ibaret değildir; her bir yıl, bir dönemin öyküsünü anlatan, bir halkın yaşadığı dönüşümleri, inançları ve hayalleri yansıtan bir ayna gibidir. Hicri Takvim ve Zamanın Dönüşümü Hicri takvim, İslam dünyasında zamanın…
Yorum Bırak